Suyûtî’nin en önemli tefsir eseri ed-Dürrü’l-Mensûr fi’t-Tefsîri’l-Me’sûr (Dağınık İnciler: Rivayetle Tefsir), Kur’ân ayetlerini sahabe, tâbiîn ve sonraki nesillerden gelen rivayetlerle açıklayan kapsamlı bir çalışmadır. Eser, “me’sûr tefsir” (rivayet tefsiri) geleneğine dayanır ve Suyûtî’nin temel amacı, selefin Kur’ân’a dair nakillerini bir araya toplamaktır.
Suyûtî, bu eserde rivayetleri sahihlik derecesine bakmaksızın aktarmayı tercih etmiştir[^4]. Örneğin, bir ayet hakkında sahabe veya tâbiînden gelen bir rivayet varsa, bunu doğruluğunu sorgulamadan eserine dahil etmiştir. Bu yöntem, eserin hem zenginliğini artıran hem de eleştirilere açık hale getiren bir özelliktir. Suyûtî’nin yaklaşımı, “oduncunun gece topladıkları ve selin getirdikleri” (Hâtibu Leyl ve Cârifu Seyl) benzetmesiyle ifade edilir; yani her türlü rivayeti bir araya getirmiş, ayrım yapmamıştır.
İsrailiyat ve Eleştiriler
Dürrü’l-Mensûr’da dikkat çeken unsurlardan biri, İsrailiyat rivayetlerinin varlığıdır. İsrailiyat, Yahudi ve Hristiyan kaynaklarından İslam literatürüne giren, bazen efsanevi veya doğruluğu tartışmalı anlatımları içerir. Suyûtî, Ka’bu’l-Ahbar ve Vehb b. Münebbih gibi kişilerden nakledilen bu rivayetleri eserine almıştır[^6]. Örneğin, yaratılış veya peygamber kıssalarına dair bazı rivayetler, tarihsel gerçeklikten ziyade hikâye niteliği taşır. Bu durum, Suyûtî’nin eserinin eleştirilmesine yol açmıştır. Ancak Suyûtî, bu rivayetleri aktarırken kendi yorumunu katmamış, okuyucuyu rivayetlerle baş başa bırakmıştır.
Kaynakların Zenginliği
Suyûtî, Dürrü’l-Mensûr’u hazırlarken, günümüze ulaşmayan pek çok eserden faydalanmıştır. İbn Cüreyc’in Tefsîr’i, Mâlik b. Râhuyeh’in Müsned’i ve Taberî’nin Tehzîbu’l-Âsâr’ı gibi kaynaklar, onun geniş bir literatüre hâkim olduğunu gösterir. Bu eserler, Suyûtî’nin döneminde bile nadir bulunuyordu ve onun bunları kullanması, Dürrü’l-Mensûr’un tefsir ilmi için eşsiz bir kaynak olmasını sağlamıştır.
Kullanımda Dikkat Gerekliliği
Suyûtî’nin rivayetleri tenkit etmeden aktarması, eserin kullanımında dikkat gerektirir. Sahih, hasen, zayıf veya uydurma rivayetler bir arada yer alır. Bu nedenle, eseri inceleyenlerin hadis ilmi ve rivayet değerlendirme yöntemlerine hâkim olması önemlidir. Suyûtî’nin amacı, bir eleştirmen olmaktan ziyade bir “toplayıcı” olmaktır.
El-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’ân: Kur’ân İlimlerine Bir Rehber
Suyûtî’nin bir diğer başyapıtı el-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’ân (Kur’ân İlimlerinde Yetkinlik), Kur’ân’a dair bilimsel bir inceleme sunar. Eser, tefsir usulü, nüzul sebepleri, kıraat farklılıkları, dilbilimsel analizler ve Kur’ân’ın edebi yönleri gibi konuları sistematik bir şekilde ele alır. Suyûtî, bu kitabı Mecmau’l-Bahreyn ve Matlau’l-Bedreyn adlı tefsirine bir giriş olarak yazmıştır[^8].
El-İtkân, 80’den fazla konuyu kapsar ve her biri için önceki âlimlerden nakillerle zenginleştirilmiştir. Örneğin, “nâsih-mensûh” (hükmü kaldıran ve kaldırılan ayetler) veya “mübhemât” (Kur’ân’da adı açıkça geçmeyen kişiler) gibi konular, Suyûtî’nin derin bilgisini yansıtır. Günümüzde bile, Kur’ân ilimlerine giriş yapmak isteyenler için temel bir kaynaktır.
Suyûtî’nin Rivayet Toplama Yöntemi
Suyûtî’nin rivayet toplama yöntemi, onun tefsir anlayışının temelini oluşturur. O, rivayetleri bir araya getirirken şahsî görüşlerini katmamış, yorum yapmaktan kaçınmıştır. Bu yaklaşım, hem bir avantaj hem de bir zayıflık olarak görülebilir:
- Avantaj: Selefin tüm birikimini korumuş ve gelecek nesillere aktarmıştır.
- Zayıflık: Zayıf veya uydurma rivayetlerin eserde yer alması, güvenilirlik tartışmalarına yol açmıştır.
Suyûtî’nin bu yöntemi, tefsirde “rey” (akıl ve yorum) yerine “nakil” (rivayet) geleneğini tercih ettiğini gösterir. Bu, onun selefe bağlılığını ve rivayetlerin tarihsel değerine verdiği önemi ortaya koyar.
Çağdaşlarıyla İlişkiler ve Tartışmalar
Suyûtî’nin ilmî iddiaları, özellikle kendini “müçtehid” olarak nitelendirmesi, çağdaşları arasında tepkilere neden olmuştur. Sehâvî, ed-Dav’u’l-Lâmi’ adlı eserinde Suyûtî’yi sert bir dille eleştirmiş ve onun bazı iddialarını abartılı bulmuştur[^9]. Suyûtî ise bu eleştirilere er-Redd alâ Men Ahlede ilâ’l-Ard (Yere Saplananlara Reddiye) gibi eserlerle yanıt vermiştir.
Öte yandan, Suyûtî’nin hocaları ve öğrencileriyle ilişkileri, onun ilmî çevresini yansıtır. Şeyh Alî b. Hüsâmiddin el-Müttakî ve Muhammed b. Tâhir el-Fettenî gibi öğrenciler, Suyûtî’nin mirasını devam ettirmiştir[^10]. Bu ilişkiler, onun hem bir öğretmen hem de bir âlim olarak etkisini gösterir.
Günümüzdeki Önemi
Suyûtî’nin eserleri, özellikle Dürrü’l-Mensûr ve el-İtkân, günümüzde de tefsir ve hadis ilimlerinde temel kaynaklar arasındadır. Dürrü’l-Mensûr, rivayet tefsiri alanında eşsiz bir külliyat sunarken, el-İtkân Kur’ân ilimlerine sistematik bir giriş sağlar. Akademisyenler, öğrenciler ve ilim meraklıları için bu eserler, İslam düşünce tarihini anlamada vazgeçilmezdir.
Ancak, Dürrü’l-Mensûr’un zayıf rivayetler içermesi, modern okuyucuların eseri eleştirel bir gözle incelemesini gerektirir. Bu durum, Suyûtî’nin eserlerinin değerini azaltmaz; aksine, onun selefe olan bağlılığını ve tarihsel birikimi koruma çabasını gösterir.
Sonuç
Celâleddin es-Suyûtî, tefsir ilmine Dürrü’l-Mensûr ve el-İtkân gibi eserlerle kalıcı katkılar sağlamıştır. Rivayet toplama yöntemi, İsrailiyat kullanımı ve selefe bağlılığı, onun tefsir anlayışını şekillendiren unsurlardır. Çağdaşlarıyla yaşadığı tartışmalar ve ilmî kişiliği, Suyûtî’nin İslam tarihindeki yerini daha da belirginleştirir. Günümüz okuyucuları için Suyûtî’nin eserleri, hem bir bilgi hazinesi hem de dikkatli bir okuma gerektiren kaynaklardır. Onun mirası, tefsir ve Kur’ân ilimlerini öğrenmek isteyenler için hâlâ canlı ve değerlidir.
Dipnotlar
[^1]: Suyûtî, Hüsnu’l-Muhâdara, s. 45.
[^2]: Suyûtî, et-Tehaddî bi Ni’metillâh, s. 12.
[^3]: Sehâvî, ed-Dav’u’l-Lâmi’, c. 8, s. 150.
[^4]: Suyûtî, Dürrü’l-Mensûr, Giriş.
[^5]: Suyûtî, Hâtibu Leyl ve Cârifu Seyl, Giriş.
[^6]: İbn Kesîr, Tefsîr, c. 1, s. 200.
[^7]: Suyûtî, Dürrü’l-Mensûr, c. 1, s. 5.
[^8]: Suyûtî, el-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’ân, s. 190.
[^9]: Sehâvî, ed-Dav’u’l-Lâmi’, c. 8, s. 155.
[^10]: El-Müttakî, Kenzu’l-Ummâr, Giriş.
Kaynakça
- Suyûtî, Celâleddin. Dürrü’l-Mensûr fi’t-Tefsîri’l-Me’sûr. Kahire: Dâru’l-Kütübi’l-Arabiyye, 1314.
- Suyûtî, Celâleddin. el-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’ân. Beyrut: Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, 1987.
- Sehâvî, Muhammed b. Abdurrahman. ed-Dav’u’l-Lâmi’ li Ehli’l-Karni’t-Tâsi’. Beyrut: Dâru’l-Cîl, 1992.
- İbn Kesîr, İsmail. Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1998.
- El-Müttakî, Alî b. Hüsâmiddin. Kenzu’l-Ummâr. Beyrut: Müessesetu’r-Risâle, 1985.
Suyuti Cilt 1