Alaiyeden Alanyaya Dönüşen İlimizin Tarihi
tengriallahdegildir
Yazar: tengriallahdegildir

Sorgula Araştır Fikir oluştur.

Alanya, Akdeniz’in sıcak kıyılarında tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir yerleşim yeridir. Antik çağda bilinen ilk adı Korakesion (Coracesium) olan kent, sarp kayalıklar üzerinde kurulmuş olmasıyla korsanlar için doğal bir sığınak haline gelmişti. Zamanla Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetine giren bu bölge, ardından Bizans yönetimi altına girdi ve bu dönemde Kalonoros, yani “Güzel Dağ” olarak anılmaya başlandı.

  1. yüzyılın sonlarında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad, 1221 yılında bu stratejik bölgeyi fethetti. Kaleyi ve şehri yeniden inşa ettirdi, önemli yapılar inşa ettirerek burayı Selçuklu’nun kışlık başkenti yaptı. Bu dönemde şehrin adı Sultan’ın onuruna Alaiye olarak değiştirildi. Alaiye, bu tarihten itibaren önemli bir ticaret ve denizcilik merkezi haline geldi.

1471 yılında Osmanlı topraklarına katılan Alaiye, Osmanlı döneminde de önemini korudu; fakat zamanla daha çok yerel bir merkez olarak varlığını sürdürdü.

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde, 1935 yılında Atatürk’e gönderilen bir telgrafta “Alaiye” ismi yanlışlıkla “Alanya” olarak yazıldı. Atatürk bu yeni ismi beğendi ve böylece Alanya, resmî olarak bugünkü adını almış oldu.

Günümüzde Alanya, tarihi kalıntıları, görkemli kalesi, Kızılkule’si, doğal güzellikleri ve uzun kumsallarıyla Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Geçmişin izlerini taşıyan bu güzel şehir, aynı zamanda verimli topraklarıyla tarımda da önemli bir rol oynar.


            Youtube kanalımıza

X